Selam dostlar ben serkan şu anda 38 yaşındayım ve İstanbul’da
oturmaktayım. Bu zamana kadar bu sitenin sıkı bir takipçisi olarak
sadece okumaya fırsat bulabildim. Ne zaman yazmaya niyetlendiysem hep
bir işim çıktı, yazamadım. Bir word sayfasına yazıp, nerde kaldıysam
ordan devam ederek bitirmeyi başardım sonunda.
31’leri saymazsak, sex ile gerçek anlamda tanışmam 16 yaşımda
gerçekleşti. Kardeşten farksız, evlerimizin yanyana olduğu ve bütün
günümüzün beraber geçtiği arkadaşım Mert ile fırsat buldukça İstanbul’u
geziyor, yeni yeni yerler öğreniyorduk. İstanbul’da bilmeyen yoktur,
meşhur Zürafa yokuşu ve kerhane vardır. Sonunda iki kafadar oraya gittik. Mert zaten benden 3 yaş büyüktü, ama ben de yaşıma göre
boylu ve kalıplıydım. Kapıdaki polis hiç ses çıkarmadı, rahatça içeri
girdik. Başladık sıra sıra evleri dolaşmaya. Millet kapıların önünde
dizilmiş bakıyor, biz de aralarından bakıyoruz. İçeride iç
çamaşırlarıyla oturmuş kadınlar, bazıları laf atıyor, kapıdaki adamlarla
konuşmalar falan. Biz de kendi aramızda kadınlar hakkında hem
konuşuyor, hemde teker teker dolaşıyoruz.
Bir 20 dakika falan gezdik ki, Mert bir ara başka bir eve bakarken, ben
de orada bir duvara yaslandım, etrafa bakınıyordum. Bir ara, “Şşşt!”
diye bir ses geldi. Merti’n olduğu taraftaki kalabalıktan bir adam,
“Sana sesleniyorlar!” dedi. Gözüm otomatikman Mert’e gitti. Uzaktan göz
göze, (Ne var?) dercesine bakarken, Mert, (Bilmiyorum!) diye omuz
silkerken, kalabalık ikiye yarıldı, kalabalığın arasında, kapı eşiğinde
bir kadın parmaklarıyla ‘Gel!’ işareti yapıyordu. Şöyle sağıma soluma
bakındım, benden başka biri mi var diye, ama kimse yoktu. Yavaş yavaş
kalabalığın arasından kadının karşısına kadar geldim. Kadın,
“Girecekmisin?” dedi. Ben tüm acemiliğimle, “Bilmiyorum…” dedim. Hani
hevesimiz var, ama düzen nasıldır, nedir hiçbir bilgimiz yok.
Kadın elimden tuttuğu gibi içeri çekti beni. Ben de mecburen arkasından
gittim, ahşap merdivenlerden ikinci kata çıktık. Etrafı oda kapıları
olan bir koridora gelmiştik. Merdivenin başında, masada oturan bir adam,
masada bol miktarda peçete ve kolonya şişesi vardı. Adam hiç ses
çıkarmadı. Kadınla bir odaya girdik. Kadın kapıyı kapatmadan, “Sen
soyun, ben geliyorum!” dedi ve çıktı. Ufak bir oda, tek kişilik öylesine
bir yatak ve bir çeşmesi bulunan el lavabosu, başka bir şey yoktu
içeride. Tişörtümü ve pantolonumu çıkardım, beklemeye başladım. Bir 5
dakika sonra kapı açıldı, kadın tam içeri adımını atmıştı ki, “Eeee,
daha soyunmamışsın!” dedi ve gitti.
Bu sefer külodumu ve çoraplarımı da çıkardım. Beklerken geldi, “Ha
şöyle! Parayı alayım!” dedi. İnanın hatırlamıyorum, ama üzerimde mevcut
paranın yarısından bile az cüzi bir rakamdı istediği para. Parayı
çıkardım verdim.
Kadın, üzerindeki, südyen olmamasına rağmen göğüslerini kapatan fakat
külodunun göründüğü, tek parça tülden geceliği ve külodunu çıkararak
hemen yatağa uzandı. Kadın 1.60 boylarında, 60-65 kiloda, minyon tipli,
esmer bir hatundu. Yatakta uzandığı yerde ayaklarını başına kadar çekti
ve “Hadi gel!” dedi. Ben bu kadar çabuk beklemediğim olay karşısında
şaşkın bir şekilde yatağa geçtim. Zaten sikim girdiğim andan beri kazık
gibiydi, sikimin başı amcığına değecek şekilde yaklaşmıştım ki, eliyle
sikimi tutarak kafasını amına yerleştirdi, “Hadi!” dedi. Ben kendimi
biraz ileri verince çok rahat içine kayıverdim. Yavaş yavaş ileri geri
yapıyordum ki, daha 3 yada 4. girişimde zangır zangır boşalmaya
başladım. Kadın, boşalmam biter bitmez, usta bir manevrayla altımdan
sıyrılıp, “Tamam tamam, hadi kalk!” dedi. Ne yaptık, ne oldu, hiç
birşeyin farkında değildim, birşey anlamaya fırsat olmadı. Ben giyinmeye
çalışırken, kadın bir dizini lavaboya kaldırdı ve amını orada yıkamaya
başladı. Sonra o da külodunu giyip, üzerine o tül gibi geceliği geçirdi
ve odadan çıktık.
Dışarıya çıktığımda Mert kapıda merakla bekliyordu, “Ne oldu? Çabuk
çıktın? Ne yaptın? Nasıldı?” falan sorular sordu. Olanları anlattım.
Benden aldığı cesaretle, başka bir kadını gösterek, “Ben de buna
girecem!” dedi ve gitti. Bir 10-15 dakika sonra o da çıktı. İkimiz de ogün gerçek birer amcığın
içinde boşalmıştık, ama amcık nasıl bir şeydi, biz hangi ara boşaldık,
ne hissettik, ne anladık muamma kaldı hep. İlk deneyimimiz buydu, hayat
daha neler gösterecekti bilemezdik
0 yorum:
Yorum Gönder